19 Mayıs 2018 Cumartesi

Branx 241 e doğru

Newyork derler bir kelime ile ama amerika bir derya newyork deryadaki bir iç deniz gibidir 

çok geniş 

çok komplike 

çok yorgun 

çok yabancı.
Mesafeler bu kadar uzun insanlar bu kadar hayat yorgunu olunca yüzler asık çaresiz ve bezgin olurlar. Hayat halbuki hedefler amaçlar insanlarla güzel olurken burada herseyin içinde hiçbirsey yokmuş gibi bir hiçlik içinde sabah akşam yola devam eder kalabalıklar..
Zaman içinde zaman akar
Tarihler umitsizliğe
Ter ve göz yaşı sızlanmalar hayatınıza tuz biber olur.  Hersey birbirine karışır tek başına acı gelen tatlar burada bşr arada kendine özgü bir tat verir.  Belkide bundandır pizzanın en sevilen yemek oluşu.    Burada sadece çocuklar güler onlar konuşur onlar hareketlidir. Branx wakefield 241 bir son duraktır 2 nolu trenin ağır ağır ilerlediği. Ne bir sondur nede bir duraktır. Branx bir manifestodur adeta. Ne önemsenir nede görmezden gelinen bir manifesto.

Branx ın rengi siyahtır dostum. Bezgin siyah. Kalbinde heyecanı olmayan  ama yaşayan, aradığı umtidi bulduğunda bir telefon ile de olsa yüzünde güller açan, aradığı umidi boş tren koltuklarında arayan bezgin bir siyah. Baktıkça gözlerine içine çeken bir siyah.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder